
Bir sabah ansızın gözlerimi açtığımda elimde sadece bir gözlük
ve başucumda bir kitabım kalmıştı…
Okuduğum hikayeleri sanki yaşıyormuşum da kimsenin umurunda değilmişim gibi boşlukta uyanmak ürkütmüştü.
Her şeyini kaybettiğinde geriye sadece sen kalıyorsun. Kalman gerektiği için kaybetmeler artık ne ruhunu ne gönlünü acıtmıyor. Önceleri anlam vermek zor gelse de zaman öyle güzel bir dost ki sana her şeyi en ince ayrıntısına kadar saniye saniye hatırlatıveriyor. O zaman anlıyorsun ki sana senden başka dost yok. Kendine iyi bak dedikleri geliyor hemen aklıma. Kendime her gün aynada baksam gördüğüm suretim belki de görmediklerim oluyordu.
Kendime hem yabancı hem de yakın olduğumu görmek madde-antimadde zıtlığını gözler önüne seriyor ve hem varım
hem yokum diyerek bir ‘’Hiç’’ gibi yaşamak en gerçekçi hali alıyordu.
Mine KAR ÖZBEK