tarihinde yayınlandı Yorum yapın

İstanbul’da Bir gün

Kırık dökük mevsimlerden çıkmış, siyah beyaz bir film izler gibi arkasına baktı bir gün Müjde… İstanbul’u gezmek üzere gittikleri o günü hatırladı. Sabahın erken saatlerinde Üsküdar’a giden minibüslerden birine Sinan ile bindiklerini ve günün en özel saatlerinin başladığını anladığı o güne gitti gözleri, ruhu, hayali…

Okumaya devam et İstanbul’da Bir gün
tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Yalnızlık

Mutlu muyum? Diye düşündü Sinan…

Yalnız kalarak seçtiğim bu yolda hiçte masum yaşamadım. Hoyratça geçirdiğim yıllarım sara nöbetlerine dönüştü. Zehirli bir sarmaşık gibi her yanımı sarıyor, hiç ummadığım anlarda bayılmama neden oluyordu. Bir keresinde meyhanede bayılmıştım. Bu aralar sık sık meyhaneye gider oldum. Beynimin uğultusu peşimi bırakmıyorken bir köşede tek başıma yığılıp kalmak ve sonrasında apar topar hastanede gözlerini açmak olmuştu yeni yaşamım. Yere düştüğümde yumruklarımı sıktığımı hatırlıyorum. Bu ara en çok yaptığım hareket. Dişlerim kitleniyor ve bedenim istemsiz kasılmalara yenik düşüyordu.

Okumaya devam et Yalnızlık
tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Kız Kulesi’ne Bir Bakış

Nazım Hikmet’in dediği gibi ‘’Herkese Selam Sana Hasret’’ diye başlayan yolculuğumda İstanbul’un simgesi haline gelmiş Kız Kulesi’nden bir bakış var içimde… Herkesin üzerine şiir yazdığı, edebiyata konu olmuş bir mekanın benim gözümden yeniden canlanması benim için hem umut hem de gurur vesilesidir. Gerçek efsanesini sadece yaşayanların bilebileceği günümüze kadar dimdik ayakta kalan ‘’Kız Kulesi’’ bende de derin duygular oluşturuyor. Yaşadığı çağa göre mimarisi olan o günden bugüne denizin sularıyla bütünleşmiş bu eser Üsküdar’ın sonrasında İstanbul’un ve en nihayetinde ülkemizin simgesi olmuş ve hepimize belki de en büyük hikayeleri yazmamıza ilham olan Kız Kulesi’nin konuğuyum bugün…

Ruhum eski günlere o döneme doğru bir yolculuk yapmak istedi.

Okumaya devam et Kız Kulesi’ne Bir Bakış
tarihinde yayınlandı Yorum yapın

Düne Dair

Hayatım bir satranç tahtası gibi karelere bölünmüştü…

Bir siyah bir beyaz ilerleyen gece ve gündüzü anımsatıyordu. Bir dağ yamacının dalgalarıyla boğuşmuş gibi uyandım bugün. Gözlerimi açar açmaz yaşadığıma şükrettim. Bugün de dünyadaydım. Hemen işe koyulmalıyım diye yataktan fırladım.

Okumaya devam et Düne Dair